Koltuk Altı Terlemesi
Terleme, vücut ısısını dengelemek, tuz ve su dengesini sağlamak gibi görevleri olan önemli bir vücut fonksiyonudur. Ekrin ve apokrin olmak üzere iki tür ter bezi vardır. Ekrinler asidik, apokrinler baz yapılı salgılar üretirler. Apokrinler kıl diplerine açılan ve kendine has kokusu olan ter bezleridir. Koltuk altında bulunan ter bezleri apokrinlerdir. Koltuk altında bulunan apokrinlerin sistem bozukluğu nedeniyle fazla çalışması durumunda aşırı koltuk altı terlemeleri (aksiller hiperhidroz) meydana gelir. Apokrin salgıları oksijenle karşılaştığında kötü kokulu sıvılar haline gelirler. Bu sebeple aşırı koltuk altı terlemeleri ciddi bir rahatsızlık nedeniyle oluşmasa bile rahatsız edici olabilirler. Kişinin sosyal hayatını etkileyecek kadar rahatsızlık verecek düzeyde terleme olması aşırı koltuk altı terlemesi olarak nitelendirilir.
Korku, heyecan, stres gibi durumlarla ter bezlerinin aşırı uyarılması sonucu oluşurlar. Sıcak, fiziksel aktivite, aşırı kilo, fazla terlemenin doğal ve normal sonuçlarıdır. İki koltuk altında eş zamanlı ve eşit şekilde meydana gelen terlemelerde genellikle altta yatan bir neden yoktur. Ancak hipertiroidi, bazı enfeksiyonlar, tümörler ve kullanılan ilaçlar aşırı ter üretimine neden olabilmektedir. Aşırı terleme ergenlik döneminde yoğun olarak görülür. Kadınlarda daha sık görülmektedir.
Bir hastalık semptomu olarak ortaya çıkmadığı sürece, kendi başına bir hastalık olarak değerlendirilmesi gerekmeyen, tehlikeli sonuçları olmayan bir durum olsa da, aşırı terlemenin kişileri zor durumda bırakarak sosyal hayat ve psikolojilerinde bozulmalara sebep olabildiği bilinmektedir. Ayrıca yeterli hijyen sağlanmadığı durumlarda, bakteri, mantar, dermatit gibi sonuçları olabilir.
Hasta öyküsü tanıda önem arz ettiğinden terleme miktarı, şekli, sıklığı ve oluşma zamanı gibi bilgiler doktor açısından yararlı olacaktır. Terlemenin simetrik bir bölgeyi kaplaması, haftada en az bir terleme atağı olması, kişinin sosyal hayatını etkileyecek kadar rahatsızlık verecek düzeyde olması gibi hasta öyküsü tanı için önemli bilgilerdir. Hasta öyküsü ve fiziksel muayene ile tanı konulabilse de, kesin tanı için kolorimetrik ve gravimetrik ölçümler yapılır. Ölçümlerin bir diğer amacı tedavi edilecek alanı belirlemektir.
Terlemeyi önleyici ilaçlar, iyontoforez, botulinum toksin (botox) (bir bakteri tarafından salgılanan zehrin sinirlere enjekte edilmesi ile sinirlerin geçici ve kısmi olarak felç edilmesi) enjeksiyonu ve hastalara genel anestezi altında uygulanan sinirlerin bir klipsle sıkıştırılarak devre dışı bırakılması esasına dayalı kipsli ETS ameliyatı uygulanan tedavilerdir.
Terleme vücuttan toksinlerin atılması göreviyle çalışan bir boşaltım şeklidir. Bol sıvı alınarak toksinlerin idrar yolu ile atılması terleme miktarını azaltabilir. Toksin arttırıcı etkisi olan yiyecek ve içeceklerin (alkol, baharat, kafein içeren gıdalar) kısıtlanması ile vücudun toksin alımı kısıtlanabilir. Kilo kontrolü, stres kontrolü, sağlıklı beslenme, giysilerin doğru seçimi terleme miktarını etkileyecektir. Termal giysiler,vücudun nefes almasını sağlayan, teri vücuttan uzaklaştırarak bakteri oluşumunu ve kokuyu engelleyen özellikleriyle iyi bir seçim olabilir. Terlemenin altında yatabilecek nedenlerin araştırılması için mutlaka doktora danışılmalıdır.